Mutlu olmak için gerektiğini düşündüğümüz para, ilişki gibi birçok şey bizi sadece sınırlı bir süre mutlu eder. Bunun nedeni nedir?
“Misafiri olduğumuz hayata surat asılmaz.”
— H. S. Kayaoğlu-Dedeği
1) Mutlu olmak için sebeplerimiz neler?
Sağlık
- Mutlu insanların bağışıklık sistemleri daha güçlüdür.
- Stres düzeyleri düşüktür.
- Daha az hastalanırlar.
- Hastalandıklarında daha çabuk iyileşirler.
- Mutlu insanların daha uzun yaşadıklarına dair araştırma bulguları mevcuttur.
Kişilerarası ilişkiler
- Mutlu insanlar, diğer insanlar tarafından daha çok sevilir.
- Evlilik yaşamları daha uyumludur.
- Daha kolay arkadaş ve partner bulurlar.
- İş açısından bakıldığında, mutlu insanlar daha yaratıcı ve verimlidir.
- Çevrelerine zarar vermezler. Neden versinler ki? Zaten mutlular ve bu mutluluğu gerginlik yaşayarak kaybetmek istemezler.
- Mutsuz insanlar ise genellikle saldırgan, kırıcı ve öfkelidir. Bu tür kişileri kimse yakın çevresinde bulundurmak istemez.
Kendinle mutluysan, kimseyle derdin olmaz.
Kişilik özellikleri
- Mutlu insanların kendilerine güvenleri daha yüksektir.
- Daha az riskli davranışlarda bulunurlar.
- Daha yüksek gelire sahiptirler.
- Sorumluluklarının bilincindedirler.
- Daha az bencildirler.
- Özsaygıları yüksektir.
- Suçluluk duymazlar.
- Adalet, merhamet ve empati (eşduyum) duyguları gelişmiştir.
- Tüm bunlar, mutlu olmak için yeterli sebepler olarak nitelendirilemez mi?
- Sıraladıklarımız, mutluluğun sonuçları mı? Yoksa mutlu olmak mı bu sonuçları doğurur?
- Bu ilişkinin çift yönlü olduğu söylenebilir.
- Kişinin, diğer insanlarla olan ilişkilerini olumsuz etkileyen ve üretkenliğini azaltan mutsuzluktan kurtulması, bazı felsefecilere göre ahlaki bir görevdir.
“Mutsuzluk ahlaksızlıktır.”
— Ahmet İnam
2) Piyangodan Para Kazananların Mutluluğu Neden Uzun Sürmez?
Birçok insan, mutlu olmak için paraya ihtiyaç duyduğunu düşünür. “Sizi ne mutlu eder?” sorusuna verilen yanıtlar arasında, “Piyangodan para çıkması” sıkça yer alır.
Bir anda piyangodan yüklü bir miktarda para kazandığınızı düşünün. Çoğumuz böyle bir durumda büyük bir mutluluk yaşarız. Peki ya birkaç yıl sonra bu mutluluk sürer mi?
Piyango talihlileriyle yapılan bilimsel araştırmalar ne söylüyor?
→ Meşhur bir çalışmada, 22 piyango talihlisiyle 22 kişilik bir kontrol grubu karşılaştırılmıştır. Aylar sonra iki grubun mutluluk düzeyleri arasında kayda değer bir fark olmadığı görülmüştür. Hatta bazı piyango talihlilerinin, kazanmadan önceki mutluluk düzeylerine göre daha mutsuz hale geldikleri saptanmıştır.
Piyangodan para kazanmak, bireyi beklenmedik şekilde daha mutsuz hale getirebilir.
Bunun birkaç nedeni vardır:
- Yüksek miktarda parayı yönetmek büyük bir stres yaratabilir.
- Çevreden gelen maddi yardım talepleri, sosyal ilişkilerin bozulmasına yol açabilir.
- Yalnızlaşan birey zamanla daha da mutsuz hale gelir.
- Zenginleştikçe daha cimri hâle gelme eğilimi görülebilir. Oysa mutlu olmanın yollarından biri, başkalarına iyilik yapmaktır.
Hedonik Adaptasyon
Zenginlik gibi dışsal etkenler, mutluluk üzerinde yalnızca belli bir noktaya kadar etkili olabilir. Bizi başlangıçta çok mutlu eden bir şey, zamanla aynı mutluluğu vermez. Bunun nedeni, hedonik adaptasyondur.
Hedonik adaptasyon; mutluluk ya da mutsuzluk veren bir duruma zamanla alışmamızdır. Mutluluk düzeyimiz az ya da çok belli bir aralıkta seyreder. Hayatımızda yaşadığımız gelişmeler bu düzeyin bir süreliğine yükselmesine ya da düşmesine neden olur.
Tıpkı piyango kazanan bir kişinin mutluluk seviyesinin zamanla normalleşmesi gibi, büyük bir talihsizlik yaşayan bir kişi de zamanla eski mutluluk düzeyine geri dönebilir. Örneğin, ağır bir trafik kazası geçiren biri… Bu şekilde, hedonik adaptasyon sayesinde psikolojik dayanıklılık kazanırız.
Unutmayalım: Mutlu olmak için çaba göstermeliyiz.
Mutsuzluk ise kendiliğinden gelir.
Paramızı bizi mutlu edecek şekilde nasıl harcarız?
Hepimize tanıdık gelen bir duygu vardır. Bizi mutlu edeceğini umarak bir şeyler alırız kendimize. Fakat kısa süre sonra aldığımıza pişman oluruz. Hatta geri vermeye çalışırken, ya da nasıl değerlendirsem diye düşünürken, iyice canımız sıkılır. Peki bilimsel araştırmalar bu konuda ne diyorlar?
Paramızı eşyalara değil, deneyimlere harcamak bizi daha mutlu kılıyor.
Çocuklarınızı düşünün. Onlara aldığınız oyuncaklardan kısa sürede sıkılıyorlar. Zaten çocuklar birçok özelliği olan oyuncaklardan ziyade daha basit oyuncakları seviyorlar. Çünkü onlarla hayal güçleri daha fazla gelişebiliyor. Mesela oyuncakları dururken bir kaşığı, kumandayı, anahtarlığınızı, gözlüğünüzü ya da burnunuzu oyuncak yapıp ilgilenebiliyorlar.
Çocuklarınıza bir şeyler almak yerine onlara deneyimler yaşayabilecekleri yerlere götürüp, birlikte vakit harcarsanız yaşadıkları gün anı olarak kalacaktır. Geriye dönüp baktıklarında mutlu çocukluk anıları olarak anımsayacaklardır. Daha gitmeden, gidinceye kadar yapacakları planlar, hazırlıklar da ayrıca mutlu kılacaktır.
⇒ Leaf van Boven ve Thomas Gilovich 1200 Amerikalı’ya bu soruyu yönelttiler. %57’si kendilerini deneyimlerin, %34’ü eşyaların mutlu kıldığını söyledi.
İlginizi çekebilir: Mutlu çocuk yetiştirmenin sırları nelerdir?
3) Hayatta mutlu olmak için birçok sebebi olan insan neden mutsuzdur?
Günümüzde birçok insan mutlu olmak da zorluk yaşıyor. Bunun arkasında ise farklı sebepler yatıyor.
- Gerçekçi Olmayan Beklentiler, yüksek beklentiler.
- Mutluluğu Yanlış Yerde Aramak, başkalarını onayını aramak vb.
- Mutluluğa Dair Yanlış İnançlar
- Arabesk Kültürün Etkisi. İçinde yaşadığımız kültür de mutsuzluk duygusunu besleyebilir. Özellikle arabesk duyarlılık taşıyan bir kültür, acıyı idealize eder ve mutsuzluğu bir kimlik haline getirebilir. Bu da mutlu olmayı neredeyse ayıplanan bir şey gibi gösterir.
- Sağlıksız Aile Geçmişi. Burda ortam kadar, rol model olma ve genlerin de rol oynadığı düşünülüyor.
- Sürekli Sosyal Karşılaştırmalar Yapmak. Sosyal karışılar yukarı yönde yapıldığında meydana gelir. Özellikle de yanlış yansıtmalar da işin içine giriyorsa. Başkalarının yaşadığını düşündüğümüz ideal hayatlarla kıyaslayıp aşağılık kompleksi içine girmek gibi.
- Doğayla Bağın Kopması
- Kişinin kendi doğasına uygun haraket etmemesi. Kişinin kendi tabiatına uygun iş, eş seçmemesi, kendisine yabancılaşması.
- Şartlı Mutluluk Beklentileri. “Mutlu olmak için şu da olmalı” diyerek geleceğe yönelik şartlar koymak da mutluluğu geciktirir. Örneğin:
“Bir evlensem mutlu olurum.”
“Terfi alırsam mutlu olurum.”
“Şu arabayı alınca mutlu olurum.”
Bu tür şartlı beklentiler, mutluluğu hep ileriye iter ve şu anı yaşayamamıza neden olur.
Sonuç olarak mutsuzluk, çoğu zaman yeteneklerimizle beklentilerimiz arasındaki farktan kaynaklanır. Edward de Bono’nun da dediği gibi:
“Mutsuzluk en iyi şekilde, kabiliyetlerimizle beklentilerimiz arasındaki fark olarak tanımlanabilir.”
4) Mutlu olmak kendi elimizde mi?
Mutlu olmak belli düzeyde bizim elimizdedir. Belli düzeyde de genetik faktörlere ve yaşam koşullarına bağlıdır denebilir.
Mutluluğun belirleyicilerinin ne olduğu ile ilgili çok fazla araştırma yapılmıştır. Bu konudaki araştırmalarıyla ünlü Amerikalı profesör Sonja Lyubomirsky’nin ortaya koyduğu bir model vardır. Buna göre mutluluğun belirleyicileri üç grupta ele alınmaktadır:
- %50 oranında genetik faktörler,
- %10 yaşam şartları. Yaşam şartlarının kapsamında şunlar yer alır: Medeni durum, gelir düzeyi, yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve yaşanılan yer gibi demografik değişkenler,
- %40 amaçlı etkinlikler
Amaçlı etkinliklerden bazıları şunlardır;
- İyimserlik (optimizm)
- Öz-saygı (kendini kabul)
- İyilik yapmak
- Kişilerarası ilişkiler,
- Egzersiz yapma
- Yaşam amaçları belirleme
- Affetmek (Başkalarını affetmek, kendini affetmek)
- Maneviyat (spirituality)
- Şükran duyma,
- Stresle başa çıkma
- Umut
- Hedef belirlemek
- Doğada vakit geçirmek
- Sosyal ilişkileri güçlendirmek
Maalesef insanların büyük çoğunluğu, mutluluğu yaşam şartlarını iyileştirerek sağlamaya çalışmaktadır. Oysa ki yaşam şartları, tamamıyla istenen düzeyde bile olsa, yalnızca %10’luk bir katkı sağlamaktadır.
Mutlulukla ilgili bizim elimizde olan kısım ise “amaçlı etkinlikler” dediğimiz bölümdür. Bu etkinlikler gerçekleştirilirse, sağlam bir mutluluk durumu oluşturulabilir.
MUTLU OLMAK UMUTLU OLMAKTIR.
Maalesef, insanların büyük çoğunluğu mutluluğu yaşam şartlarını iyileştirerek sağlamaya çalışmaktadır. Oysa yaşam şartları, tamamen istenen düzeyde bile olsa, mutluluğa yalnızca %10’luk bir katkı sağlamaktadır.
Mutlulukla ilgili bizim elimizde olan kısım ise “amaçlı etkinlikler” dediğimiz bölümdür. Bu etkinlikler gerçekleştirildiğinde, kalıcı ve sağlam bir mutluluk durumu oluşabilir.
5) Mutlu olmak için ne yapmalı?
Şükretmek
Mutlu olmak için gerekli olan en büyük karakter özelliklerinden birisi, şükran duymaktır. Yapılan birçok bilimsel çalışma, bu inanışa olan güveni artırmıştır.
- Şükran duyan bireyin yaşamındaki olumlu noktalarla ilgili farkındalığı yüksektir.
- Psikolojik dayanıklılıkları yüksektir.
- Şükran duygusu yüksek bireyler daha az hastalanır.
- Yaşamdan daha fazla doyum alırlar.
- Gelecekle ilgili daha az kötümser, daha çok iyimserdirler.
- İlişki doyumları yüksektir.
- Psikosomatik şikayetleri daha azdır. Örneğin; psikolojik nedenlere bağlı ağrılar, uyku bozuklukları.
Yardımsever olmak
✔️ Kendi çıkarlarını gözetmeksizin başkalarına (insanlara, doğaya, hayvanlara vb.) yardımcı olan bireyler, kendilerine de iyilik yapmış olurlar. Başkalarına yardımcı olmak, mutluluk düzeylerini artırır. Kadınlar ve yaşlılar, daha özgeci olma eğilimindedir.
❌ Elbette birey, başkalarına iyilik yaparken kendi menfaatini de düşünebilir. Bu durumda davranışı, özgecilik olarak görülmez.
❌ Bireyin, başkalarını reddetmekte güçlük çekmesinden dolayı yardımcı olması da mutluluk getirmez.
Uyumlu olmak (authentic)
Uyumlu olmak, özellikle hümanist yaklaşımda benimsenmiştir. Uyumlu olan bireylerin içleri dışları birdir.
Uyumlu olmak deyince sadece riyakâr olmayan insanlar anlaşılmamalıdır. Uyumlu olmak, bundan çok daha fazlasını gerektirir. Bir insanın uyumlu olabilmesi için farkındalığının yüksek olması gerekir. Zira duygularının farkında olmayan birinin, bunları gösterebilmesi de söz konusu olamaz.
Uyumlu insanların bazı özellikleri şunlardır:
- Gerçek benliğini ortaya koyar.
- Kendine yabancılaşmaz.
- Kendi isteklerini daha fazla yerine getirir.
- Yaratıcılık düzeyleri yüksektir.
- Kendileri için yaşarlar.
- Duygularını bastırmak yerine tanır ve ifade ederler.
- İçsel çatışmalarıyla yüzleşmekten kaçınmazlar.
- Sosyal ilişkilerinde samimi ve açık olurlar.
- Eleştiriye daha açıktırlar, çünkü savunmaya geçmeden kendilerini gözlemleyebilirler.
- Değerleriyle tutarlı yaşarlar; dışsal beklentilere göre şekil almazlar.
Kimlerle arkadaşlık kurmalı?
- Özgüven sahibi
- Mutlu
- Sürekli her şeyden şikayet etmeyen
- Yardımsever
- Özgün
- Merhametli
- Güvenilir
- Destekleyici ve empatik
- Olumlu duygular
- Kıyas ve rekabet yapmayan
- Benzer değer ve ilgi alanlarına sahip
- Kişinin kendisi olmasına izin veren
- Minnet duygusunu karşılıklı yaşatan
- Geliştiren, ilham veren
- Zorbalık yapmayan ve sınırlarına saygılı olan
Güzel yaşam isteyen, güzel insan biriktirsin. – Cemal Süreyya
Farkındalık deneyimlemek
Farkındalık, bireyin yaşadığı ana odaklanması demektir; bu sayede gelecek endişesi ve geçmişle ilgili pişmanlık duyulmaz. Kişi, o an meşgul olduğu şeyden zevk alır. Ayrıca meditasyon yaparak farkındalık geliştirilebilir.
Farkındalık, kişinin anda kalmasını sağlayarak kaygı ve pişmanlıkları azaltır, böylece zihinsel huzur ve iç dengesi artar. Bu da mutluluğu destekler.
Yaşam amaçları edinmek
Yaşam amaçlarına sahip olarak onların peşinden koşmak mutlu olmak için yapılabileceklerin en önemlilerindendir.
7) Daha mutlu olmak için neler yapılabilir?
- Düzenli egzersiz yapmak
- Yeterince uyumak
- Yeni şeyler denemek
- Entellektüel olarak sizi doyuracak aktivitelerde bulunmak
- İntikam ve kin duygularından kurtularak affetmek
- Kendine karşı merhametli olmak
- Kendini başkalarıyla kıyaslamamak
- Yaratıcı eserler sunmak
- Hatalardan öğrenmek
- Hobilerle uğraşmak
- Yavaşlamak
- Öncelikleri belirlemek
- Değişikliklere hazır olmak
- Düzenli yemek ve uyumak
- Sağlıklı yaşamak
- Mükemmeliyetçi olmamak
- Hayır demeyi öğrenmek
- Meraklı kalmak
- Derin nefes almak
- Başkalarına yardımcı olmak, iyilik yapmak
- Size nelerin mutluluk verdiğini gözlemleyerek, onlardan daha çok yapmak
- Sahip olduğunuz güzellikleri not etmek
- Güneşe çıkmaya çalışmak
- Yeni insanlar tanımak, yeni şeyler öğrenmek
- Çocuklarla vakit geçirmek
- Hayatınıza anlam ve amaç veren işler yapmak
İlginizi çekebilir: Affetmek, kendini affetmek
8) Carol Ryff’un Psikolojik İyi Oluş Modeli
Carol Ryff’un Psikolojik İyi Oluş Modeli, bireyin psikolojik sağlığını ve iyilik halini anlamak için geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Bu model, psikolojik iyi oluşun çok boyutlu olduğunu ve sadece mutluluk ya da haz odaklı olmadığını vurgular.
Kendinizle barışık olun.
Bireyin kendi yaşamı ve kendisiyle ilişkili olumlu değerlendirmeleridir.
Özsaygı: “Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum.”
Gelişime ve öğrenmeye devam edin.
- Mutlu insanlar, gelişmeye devam ettikleri duygusuna sahiptirler.
- Kendi potansiyellerini gerçekleştirmeye çalışırlar.
- Kendileri olurlar.
- Yeni deneyimlere açıktırlar.
- Mutlu insanlar, kişilerarası ilişkilerinin iyi olması için çalışırlar.
- Günlük yaşamın stresiyle etkili şekilde baş edebilirler.
- Yaşam amaçları belirleyin.
- Özerk olun; yani yaşamın sorumluluğunu elinize alın.
- Kendi kendinize karar verin ve bağımsızlığınızı artırın.
- Düşünce ve davranışlarınız üzerinde kurulan baskılara karşı durabilme yetisi kazanın.
İyi iş
İyi iş nedir? İyi iş, kalitede mükemmel, sosyal sorumluluk içeren ve onu yapan bireylere anlamlı gelen iştir. İş eğer bireye anlam ve amaç sağlıyorsa mutluluk kaynağı olabilir.
İyi İş Projesi
Prof. Howard Gardner, büyük bir çaba harcayarak iyi iş uygulayan bireyleri ve kurumları tespit etmiştir. Proje ayrıca toplumumuzda iyi işlerin yapılmasını nasıl artırabileceğimizin yollarını araştırmaktadır.
İyi İş Projesi’ne göre, herkes kendi için mükemmel olanın peşinden koşarsa, bu toplumun bütünü için de faydalı sonuçlar doğurur.
Burada amaç, insanların düzenli olarak akış halinde olacakları projelere katılmalarını ve daha yüksek seviyelerde doyum yaşayacakları iş pozisyonları bulabilmelerini sağlamaktır.
8) Mutluluk üzerinde kişilerarası ilişkilerin rolü nedir?
“Mutluluk ilişkiseldir.” Gerçekten de mutlulukla ilgili araştırmalara baktığımızda, mutluluğun olmazsa olmaz şartlarından birisi kişilerarası ilişkilerdir. Yani derin, doyurucu ve sağlıklı ilişkiler kurmak, mutluluk için çok önemlidir.
İlişki ve iletişim ihtiyacı, psikolojik ihtiyaçların en başında gelir. Kendi yaptığım araştırmalarda da sosyal zeka, sosyal beceri ve kişilerarası ilişki tarzlarının mutluluğu önemli düzeyde etkilediği sonucuna ulaşmıştım.
“Gün içinde hayatta kalabilmek için dört defa kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Onarım için sekiz defa ve büyümek için de on iki defa kucaklaşmalıyız.”
— Virginia Satir
9) Her zaman mutlu olmak mümkün müdür?
Mutlulukla ilgili yanlış inanç ve beklentilerden birisi de budur: sürekli mutlu olma beklentisi. Oysa yaşamda acılar da, stres de, üzüntü de, iniş çıkışlar da vardır.
7/24, her gün mutlu olmak diye bir şey söz konusu değildir.
Bunun yerine, yaşamın veya günlerin çoğunluğunu mutlu olarak geçirmek daha gerçekçidir. Mutlaka mutsuz olunan zamanlar da olacaktır. Hatta mutsuzluğun da ötesinde, acı çekilen zamanlar da olacaktır. Bu zamanlarda da, o hüznü ve acıyı hissederek yaşamak gerekmektedir. Acının olumlu, dönüştürücü gücünden de faydalanmak gerekir.
10) Mutlu olmak için hangi yanlışları yapıyoruz?
Bireyin geleceğe yönelik hayalleri, hedefleri ve umutları olabilir. Ancak mevcut şartlarda mutlu olmak ve sonrasında bu tür hedefler koymak ve gerçekleştirmek gerekmektedir. Aksi takdirde, tüm mutluluğu gelecekte olacak olaylara bağlarsak, mutlu olmamız zor olacaktır.
Muhtemelen, olduğu yerde mutsuz olan kimseler yeni gittikleri yerde de mutlu olamayacaktır. Bir kişi mutlu olmak için evleniyorsa, evlilikte hayal kırıklığı yaşama ihtimali yüksek olacaktır. Oysa mutlu olmak için değil, mutluluğu paylaşmak için evlenilirse, evlilikten alınacak doyum daha yüksek olur.
“Yaşadığı yeri terk etme arzusundaki insan mutsuz insandır.”
— Milan Kundera
11) Mutlu insanların karakter özellikleri nelerdir?
- Hayat amaçları vardır.
- Az ama güçlü arkadaşlıkları bulunur.
- Yalnızlıktan kaçınmazlar.
- Başkalarıyla kendilerini kıyaslama yoluna gitmezler.
- Başkalarının başarısına içerlemezler.
- Enerjilerini gereksiz yerlere harcamazlar.
- Şükran duyguları yüksektir.
- Anlamlı hedefler peşinde koşarlar.
- Affedicidirler, kin ve intikam duygularını uzun süre taşımazlar.
- Kendilerine karşı şefkatlidirler.
- Farkındalık düzeyleri yüksektir, anda kalabilirler.
- Öz denetimleri güçlüdür.
- Mizah duyguları gelişmiştir.
- Öğrenmeye ve gelişmeye açıktırlar.
- Zorluklar karşısında esnektirler, psikolojik dayanıklılıkları yüksektir.
- Başkalarına yardım etmeye isteklidirler.
- Doğayla ve kendileriyle bağ kurabilirler.
- İçsel motivasyonları yüksektir.
- Sahip oldukları şeyleri takdir ederler.
- Günlük küçük mutlulukları fark ederler.
“Sefalet ve mutluluk arasındaki fark, dikkatimizi nereye verdiğimizdir.”
— Sharon Salzberg
12) Mutlu olmak için beynimi eğitebilir miyim? – Beyin ve mutluluk ilişkisi nasıldır?
Beyin-mutluluk ilişkisi biraz daha işin biyolojik kısmıyla ilgilidir. Bu anlamda hormonlardan bahsetmemiz gerekir. Beynimizin ya da genel olarak vücudumuzun salgıladığı bazı hormonlar, mutluluğumuzun belirleyicilerindendir.
Dopamin, serotonin, oksitosin gibi hormonlar mutluluğumuzu doğrudan etkilemektedir. Egzersiz yapmak, iyi beslenmek ve sağlıklı ilişkiler kurmak bu hormonların salgısını artırabilir.
Bunların dışında, nöropsikoloji alanında önemli çalışmalar yapılmaktadır. Beynin eğitilmesi dediğiniz konuya karşılık gelebilecek “nöroplastisite” kavramından bahsedilmektedir. Nöroplastisite, beynin değişebilme ve yeniden yapılanma özelliğidir. Yani beynimiz sürekli olarak değişmektedir. Bu açıdan baktığımızda, beynimiz, üzüntüyü de, stresle baş etmeyi de, mutluluk ve psikolojik iyi oluşu da öğrenebilmektedir.
Birey sürekli kurban psikolojisi içerisinde, olumsuz ve kaygılı davranışlar sergilerse, beyninde o yönde yollar ve bağlantılar oluşacaktır. Ancak iyimser, merhametli ve mutlu bir karakter ortaya koyabilirse, beyni de bu yönde değişecektir. Bir nevi mutluluk, alışkanlık haline gelecektir kişide.
Mutluluk paylaştıkta çoğalan tek şeydir. – Albert Schweitzer
13) Mutlu olmak için hangi kitapları okuyabiliriz?
Bu soruyu, Pozitif Psikoloji akımının Türkiye’deki temsilcilerinden olan Sayın Prof. Dr. Tayfun Doğan yanıtladı. Kendisi www.tayfundogan.net sitesinde pozitif psikoloji alanında paylaşımlar yapmaktadır.
Mutluluk üzerine felsefi, dini ve psikolojik birçok kitap yazılmıştır. Bu konuda özellikle bilimsel temele dayanan kitapları okumak akıllıca olabilir. Benim okuduğum ve beğendiğim birkaç kitabı size önerebilirim.
Sonja Lyubomirsky’nin Nasıl Mutlu Olunur? kitabı, bu konuda önerebileceğim ilk kitaptır.
Bunun dışında, pozitif psikolojinin kurucusu Martin Seligman’ın Gerçek Mutluluk kitabı da oldukça değerlidir.
Stefan Klein’in Mutluluğun Formülü ve J. Haidt’in Mutluluk Varsayımı adlı kitapları da bu konuda yazılmış, oldukça doyurucu ve etkileyici eserlerdendir.
İngilizce kaynak olarak ise mutlulukla ilgili güncel çalışmaları ele alan Oxford Handbook of Happiness kitabını kesinlikle öneririm. Özellikle bu alanda araştırma yapan akademisyenler için önemli bir kaynaktır.
İlginizi çekebilir:Martin Seligman kimdir, Pozitif psikoloji nedir?
14) Mutluluk hakkında filmler
-
Inside Out (2015) – Ters Yüz
-
Amélie (2001) – Amelie
-
The Pursuit of Happyness (2006) – Umudunu Kaybetme
-
Little Miss Sunshine (2006) – Küçük Gün Işığım
-
Forrest Gump (1994) – Forrest Gump
-
Hector and the Search for Happiness (2014) – Hector’un Mutluluk Peşinde
-
Eat Pray Love (2010) – Ye Dua Et Sev
-
La La Land (2016) – Aşıklar Şehri
-
The Intouchables (2011) – Can Dostum
-
Singin’ in the Rain (1952) – Yağmur Altında Şarkı Söylemek
Keyifli okumalar dilerim.
Piyangodan para çıkanın o anki coşkusu birkaç yıl neden sürsün canım. Ama verdiği konfor ve rahatlık sürer. Tabi miktar önemli. Paranın sağladığı konfor hangimizi mutlu etmez. En temel ihtiyaçlar biyolojik ve güvenlik ihtiyacıdır. Para ikisini de garantiliyor. Daha sonra Sosyal ihtiyaç cinsel ihtiyaç kabul etsek te etmesekte bunları da garantiliyor.