Giderek yaşlanan bir toplumda psikoterapi: İleri yaştaki kişilerle psikoterapi

1) Yaşlı bireylerde en çok görülen psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?

Yaşlı bireylerin ruhsal gereksinimlerini ciddiye almamız gerekiyor. Bir çoğu asrın vebalarından biri olan yalnızlıkdan muzdarip. Yalnızlık birçok hastalığa davetiye çıkarıyor.

Yaşlılarda en çok teşhisi konulan psikolojik rahatsızlıklar depresyon ve uyku bozukluğu. Yaşlandıkça intihar riski de artıyor.

Psikolojik hastalıklar sahip oldukları fiziksel rahatsızlıkların şiddetini artırabiliyor. Kendisini psikolojik olarak iyi hissetmeyen yaşlı kişiler fiziksel rahatsızlıklarını da ihmal edebiliyorlar. İlaçlarını bırakma gibi davranışlar da gizli kalan daha pasif intihar yöntemleri.

İleri yaştaki bireyler daha az dışarı çıkıyorlar. Bunun neticesinde de güneşten yeterince faydalanamıyorlar. Depresyona yakalanma riskleri de böylelikle artıyor. Işık tedavisi bu nedenle etkili olabilir.

2) İleri yaştaki kişiler psikoterapi hizmetlerine ne oranda ulaşıyorlar?

Yaşlılarda artan psikoterapi ihtiyacına karşın çok az bir kısmı bu hizmetlere ulaşıyor. Almanya’da 60 yaşın üzerindeki bireylerin %1.5’u psikoterapi alıyor (Aezteblatt.de). Psikoterapi hizmetlerinin daha yaygın olduğu Zürich’de 65 yaşın üstündekiler arasında psikoterapi alanların oranı %2. Buna karşın %3.7’si psikofarmakolojik tedavi görüyor.

Yaşlılar genellikle direkt psikoterapiye ulaşmıyor. Aile doktorları psikiyatriye yönlendirebiliyor. Psikiyatr da belki psikoterapi hizmetlerini tavsiye ediyor.

Psikoterapinin yanlızca “kafayı sıyırmış” bireyler için olduğu ön yargısı yaşlılar arasında daha yaygın.

3) İleri yaştaki kişileri psikoterapiye sürükleyen sebepler neler?

Yaşam olayları

Yas, emeklilik yaşamına adaptasyon, hastalık, taşınma, değişen aile rolleri…

Ertelenmiş konular

Psikoterapiye gelen birçok danışanımızdan şunu duyuyoruz. “Neden şimdi? Bu güne kadar bu problemi kafama takmıyordum.”

Bu sorunun bir cevabı da, ancak şimdi hayat meşgalelerinin azaldığı, emeklilik dönemlerinde erteledikleri sorunlarla yüzleşebilecek vakitlerinin olması.

Ertelenmiş kronik çatışmalar, sorunlar emeklilikle birlikte su yüzüne çıkabiliyor. Belki de rahatsız eden akrabalarıyla gençlik dönemlerinde kendilerinden ödün vererek baş edebiliyorlardı. Şimdi ise hayır.

Artık kaldıramıyorum. Eski vücudum, sabrım, tahammülüm kalmadı.

Yaşlılıkta bazı problemlerin daha görülür olmasının bir sebebi de, yalnızlaşmak. İnsan yalnızken kendisi ve yaşamını daha fazla sorguluyor.

Kendilerini daha kırılgan hisseden yaşlılar giderek daha alıngan da olabiliyor. Geçmişi farklı yorumlamaya da başlayabiliyorlar.

Kronik ağrılar

Almanya’da kronik ağrılarla baş etmeye çalışanların oranı %17. Bu sayı diyabet hastalarının çok üstünde (Breivik et al., 2006).

Ağrılar konusunda uzmanlaşan terapistlerin sayısı gerçekten etkilenen nüfusu düşünürsek oldukça az.

Psikosomatik problemler

Çalışması en güç gruplardandır psikosomatik şikayetleri olan danışanlar. Özellikle de ileri yaştaki bireyler sıkıntılarının ‘gerçek’ fiziksel sebebinin bulunmadığı konusunda ısrarcı olabiliyorlar. Aile doktorları için de hastalarının fiziksel şikayetleri arasında gizlenen psikosomatik tepkilerini fark etmek güç olabiliyor.

Almanca konuşulan ülkelerde psikiyatri neredeyse psikosomatik ile eşanlamlıdır. Türkiye’deki psikolojik danışma merkezleri kadar psikosomatik klinikler bulunuyor. Psikosomatik kliniklerinin bu derece fazlasını örneğin İtalya’da göremezsiniz. Az biraz üzüntülü, zayıf görünene hemen kendisini toparlaması söylenir.

Duyguları bastırmak, görmezden gelmek psikosomatik problemlerin kapısını aralar.

Yıllarca ilaç tüketimine bağlı komplikasyonlar

Özellikle psikotik ilaçları uzun yıllar kullanmanın sonucunda ortaya çıkabiliyor.

Eş anlaşmazlıkları, aldatılmak

Alan yayında çok rastlamıyorum ama benim ileri yaştaki danışanlarımın neredeyse büyük kısmı aldatıldığını öğrendiği için terapiye başlamıştı. Eşlerinin daha genç sevgilileri olduğunu ortaya çıkmıştı. Boşanmalarını isteyen ya da istemeyen erişkin çocukları ve kendi duyguları arasında kalmışlardı. Bunda emeklilik sonrası evde kalan eşlerin, internet üzerinde arayışlara girmesi etkili olabiliyor. Teknoloji kullanımı konusunda zayıf olan yaşlı kişiler çocukları tarafından kolaylıkla yakalanabiliyor.

Şiddet

Çocuklarına şiddet uygulayan yetişkinler göz önünde oluyorlar. Yaşlı ebeveynlerine şiddet uygulayanlar daha gizli kalıyorlar. Birçok yaşlı kişi utandığı için, çocuklarını zor durumda bırakmamak ve çevreye karşı ayıp olmaması için susuyor.

Yaşlı ebeveyne uygulanan şiddetin arkasında yıllarca giderek kötüleşen hastalıklarıyla ilgilenen çocukların artık bunalmış olması da yatabiliyor.

Diğer aile bireylerine destek olmak

Aile terapisi sürecine katılmak. Geniş aile birlikte yaşayorlarsa, özellikle babaanne-gelin dinamiklerindeki çatışmalar torunlarda bulgulara dönüşebiliyor. Bu durumlarda davet edebiliyorum çocukların büyük dede ve nineleri de seanslara.

4) Yaşlı bireylerde psikofarmakolojik tedavi ne kadar etkili?

Yaşlı bireylerde göz önünde bulundurulması gereken faktörlerden biri de şu. Gençlere nazaran psikofarmakolojik tedavi uygulamaları daha güç olabiliyor.

Kullandıkları diğer ilaçlarla birlikte etkileşimleri problem yaratabiliyor. Ayrıca değişen, yavaşlayan metabolizmaları ilaçlara daha farklı cevaplar verebiliyor.

Yaşlılıkla artan fiziksel risk faktörlerinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Örneğin; uyku tabletleri beyin kanaması riskini artırabiliyor yaşlıların.

5) Yaşlı bireylerde psikoterapinin amaçları neler olabilir?

Psikoterapi sürecinde amaçlar uzman ve danışan ile birlikte kararlaştırılır. Muhtemel amaçlar şunlar olabilir.

  • Yaşam kalitesini yeniden kazanmaya çalışmak.
  • Günlük yaşamı yeniden aktif hale getirmek.
  • Sosyal yaşamı zenginleştirmek
  • Fiziksel ve mental kayıpların yasını tutma ve kabullenme.
  • Fiziksel rahatsızlıklarda çıkabilecek muhtemel tersliklere hazırlıklı olmak.
  • Akraba ilişkilerinde değişen rollere uyum sağlama. Örneğin; organize eden, derleyen toparlayan rolünden, yardım alan kişi olma.

6) İleri yaştaki danışanların muhtemel psikoterapi temaları nelerdir?

  • Sağlık
  • Akraba ilişkileri
  • Yas
  • İleri yaşlarda hatırlanan travmalar. Birçok bireyin yaşlandıkça çocukluğunu daha iyi hatırladığını biliriz. Çocuklukta bastırılmış travmalar, ileri yaşlarda hatırlanabiliyor.
  • Pişmanlıklar
  • Saklanan sırlar. Sırlarla ölmek istememek.

7) Yaşlı bireylerle çalışırken yapabileceğiniz adaptasyonlar nelerdir?

  • Değişime daha dirençli olan, alışkanlıkları çok uzun yıllar süregelen yaşlılarda terapi süreci de daha uzun sürebiliyor.
  • Değişime daha dirençli olan, alışkanlıkları çok uzun yıllar süregelen yaşlılarda terapi süreci de daha uzun sürebiliyor.
  • Terapi seanslarının uzun olması onları yorabiliyor. Yarım saat sonra kalkmak isteyen danışanlarım olabiliyor mesela. Bunlara yarım seans adını veriyorum. Dikkat vermekde zorlanan küçük çocuklarla da olabiliyor böylesi ‘yarım’ seanslarım.
  • Daha sık tekrar etmeniz, toparlamanız, bir önceki seansda konuşulanları hatırlatmanız gerekebiliyor.
  • Daha fazla yapılandırmaya ihtiyaç duyabiliyorlar.
  • Çocukluğunu farklı yıllarda geçiren kişilerin tutumları da farklı olabiliyor. Savaş yıllarında doğanlar, kıtlık yıllarında yetişenler, politik çatışmaların gölgesinde büyüyenler… Problemlerini açmak konusunda daha hazır ya da daha kapalı olabilirler.

8) İleri yaştaki danışanlarda psikoterapi ne kadar etkili?

Sigmund Freud yaşlılarla yapılan psikoterapinin etkinliği konusunda oldukça şüpheciydi. Günümüzde 50 yaşın üzerindeki bireylerin beyin plastisitesinin daha düşük olduğunu da biliyoruz. Yeni şeyler öğrenmek ve değişmek güçleşiyor.

Diğer yandan kişinin yaşı ilerledikçe, kaynakları, psikoterapi sürecinde çalışılabilecek olan konuları ve yaşadıklarını değerlendirme kabiliyetleri artıyor.

Maercker 2009 yılında yaşlı gruplarla 12 seanslık bilişsel davranışçı terapi ve psikanalitik terapi uygulamalarını kıyasladı. Her iki grupta da terapinin etkili olduğunu gördü.

Yaşlılar değişmek için daha uzun süreli terapilere ihtiyaç duyabilirler diyor Geriatri uzmanı Harmut Radebold Kassel. Önerisi 60-80 seans çalışmak. Fakat aynı zamanda ekliyor da: “İleri yaştaki kişiler çok fazla başkalarının zamanını almamaları gerektiğini düşünüyorlar.”

About adminsinn

Bunları da İnceleyebilirsiniz

Psikoloji tarihini bilmek neden önemlidir?

Psikoloji tarihi psikolojinin alt dalları içerisinde oldukça ihmal edilen bir alan. Tarih alanına ilginin yüksek olduğu düşünülen …