İlk psikoterapi seansında danışanlarınıza sorabileceğiniz sorular

İlk psikoterapi seansı terapistler için en yorucu olanıdır genellikle. Birçok danışan için bir saatlik oturum yeterli olmaz.

Bu yazıda psikoterapistlerin danışanlarına ilk senasta sorabilecekleri farklı soruları değerlendirdim.

Mesleğinin başında olan uzmanlara yardımcı olmayı hedefledim. Ayrıca yazım ilk defa terapiye başlayacak olan danışanlara da fikir verebilir.


İlk psikoterapi seansı Konular

İlk psikoterapi seansında terapistin aklında halledilmesi gereken onlarca konu bulunur.

  • Danışana psikoterapinin ne olduğunu açıklamak.
  • Danışanı mahremiyetinin korunacağı konusunda rahatlatmak.
  • Danışanı terapiye getiren şikayetlerini dinlemek.
  • Ücret ve zaman gibi konulara açıklık getirmek. Seans iptalleri konusunda uyarmak.
  • Danışan zorunlu olarak terapiye yönlendirilmişse, işbirliğini kazanmaya çalışmak.
  • Danışanın daha önce psikoterapi tecrübesi olmuşsa, bunda kazandığı içgörüleri ve rahatsızlıkları dinlemek.
  • Danışanın terapiden beklentilerini öğrenmek. Danışanın ailesinin ya da zorunlu gönderen kurumun beklentileri öğrenmek…
  • Uygulanacak olan terapi çeşidine karar vermek; bireysel terapi, evlilik terapisi, aile terapisi, grup terapisi
  • Danışanın resmi evrak istekleri varsa bunları görüşmek
  • ….

Bütün bunları yerine getirirken pozitif bir ilişki bina etmek oldukça güç olabilir.

İlk seanslara nasıl başlayacağımı danışanın duygudurumu büyük ölçüde belirliyor. Her danışan hemen çözüm odaklı çalışmaya hazır olamayabiliyor. Bunun dışında sıklıkla ilk seanslarda genogram ya da aile panosu ile çalışıyorum.


 

1) Telefonla görüştüğümüzden beri hayatınız nasıl gelişti?

Birçok terapist bu şekilde başlar seanslarına. Oldukça geniş cevap imkanı bırakan bir soru.

Danışan psikoterapi seansını birçok farklı yöne çeken cevaplar verebilir. Genel bir resim ortaya koyabilir. Empatik [eşduyum] bir şekilde dinleme imkanı bulabilirsiniz.

2) Bugün sizin için ne yapabiliriz? 

Açık uçlu bir soru. Aynı zamanda bireyin terapi amaçlarını ortaya çıkarabilir. Danışanın kafasında “nereye varmalıyım,” “ben ne istiyorum” soruları uyanabilir.

Danışan henüz tam olarak terapiden ne istediğini bilmiyor da olabilir. Birlikte terapi amaçlarına buradan yönelebilirsiniz.

Danışan farklı problemlerinden bahsetmeye başlarsa, uygulayacağınız stratejilere göz atabilirsiniz:

İlginizi çekebilir: Danışanın öncelikli psikoterapi hedefleri nasıl belirlenir?

3)  Bugün öncelikli olarak hangi soruların sorulmasını istersiniz? 

ya da

Bugün benimle hangi konularda konuşmak istersiniz? 

Danışanların amaçlarını, beklentilerini ve neleri çalışmaya hazır olduklarını ortaya çıkarabilir bu soru.

Psikiyatri ortamında görüştüğüm danışanlarım oryantasyonlarını kaybetmiş olabiliyor. İlaçların etkisinde oldukça yoğun duygular altındayken bu gibi sorulardan uzak duruyorum. Bazen psikiyatride olduklarının, benim psikoterapist olduğumun bile farkında olmuyorlar. Daha çok empatik [eşduyum] dinlemeye yöneliyorum ve kaynaklarına vurgu yapıyorum.

Psikoterapist: Seansa gelmeyi nasıl başardınız?

Psikoterapist: Her şeye rağmen tedavi olmaya motive eden sizi nedir? 

4) Danışanı pozitif düşünmeye iten sorular

Psikoterapist: Telefonda görüştüğümüzden beri….

  • hangi pozitif değişiklikler oldu hayatınızda?
  • sizi şaşırtan neler oldu?
  • sizi birazcık olsun pozitif yönde etkileyen neler oldu?
  • ailenizde pozitif yönde kimde değişmeler oldu?
  • kendinize iyi gelmesini umarak neler denediniz?
  • en iyi geçen gününüz hangisiydi?

Bu soruların tamamı danışanı pozitif düşünmeye yönlendiren sorular. İlk etapta danışan henüz bu tarz bir soruyu cevaplamaya hazır olmayabilir. “Ne pozitifi kardeşim öldüm bittim ben…” diyebilir. Bu nedenle şu şekilde adapte edebilirsiniz bu soruyu.

Psikoterapist: Telefonda görüştüğümüzden beri en az problem yaşadığınız gün hangisiydi? 

Çözüm odaklı bir soru ile ilk seansa başlamak alışık olmadığınız bir durum olabilir. Danışanınız belki de ilk etapta biraz olsun derdini anlatmaya ve empati [eşduyum] görmeye ihtiyaç duyuyordur. Merak etmeyin. Kötü hikayeler çok geçmeden geliyor.

5) Bugün burada sizce neler olmalı?

ya da

Bugün yapacağımız görüşmenin sizin için faydalı bir yönde ilerleyebilmesi için öncelikli olarak hangi soruları sormalıyım? 

Bu soruyu genellikle daha sakin bir duygu durumuna sahip danışanlarıma yöneltiyorum.

Özellikle danışanım erken bir saatte geldiyse, ya da işten gelmiş yorgun görünüyorsa, henüz kafasını toparlayamamış olabiliyor. Bu sorular yavaş yavaş işe koyulalım mesajı veriyor.

Danışanların böyle sorulara cevapları “valla bilmiyorum” oluyor. Bu tarz soruları birkaç seans dile getirdiğinizde danışanınıza şu mesajı vermiş olursunuz. Burada gündemi senin belirlemen gerekiyor. Lütfen biraz daha aktif ol.

Danışanı kızdırabiliyor da bu gibi sorular. Ya da en azından şaşırtıyor. “Orasını sen biliceksin. Sana daha ne demeye geldik.” Bunların sebebi danışanların kafasında tıp modelinin olmasından kaynaklanıyor. Doktora gittiğinizi ve size “ne vereyim, nerenize bakayım, ne ilaç yazayım” dediğinizi düşünün. Danışan aynı beklentileri psikoterapiye yansıttığında “bugün sizce burada neler olmalı” sorusu çok absürd olabilir. Tam da bu nedenle böyle sorular baştan provakatif ve faydalı olabiliyor.

6) Bugün ayrıldığımızda nasıl bir seans geçmiş olmalı ki, yararlı bir terapi oldu diyebilesiniz?

Danışanın terapiden beklentilerini, çekincelerini ortaya koyabilen bir soru. Daha önceden terapi tecrübesi olan danışanlar çok daha belirgin cevaplar verebiliyor bu soruya.

Psikoterapi ile ilgili yanlış anlamalar giderilebilir. Elbette bu şekilde sorulan bir soru terapinin sınırlarınıda ortaya koyuyor. Bir saatimiz var. Bunu nasıl sizin için yapıcı bir şekilde değerlendirebiliriz?

Danışanlar dert yakınmaya ve bir saatin sonunda sizden mükemmel bir çözüm önerisi almaya geliyor genellikle. Siz bu soruyla daha meta düzeyde yaklaşabilirsiniz.

7) Bugünkü seansımız sonunda kendinizi daha iyi hissetmiş olsanız, ben bunu nereden anlarım?

Danışanın terapiden beklentilerini daha da somutlaştırmasına yarayabilir.

İlk etapta birçok danışanı zorlayabilir böylesi döngüsel sorular. Soruyu tekrar edebilirsiniz. Daha farklı kelimelerle zenginleştirerek görselleştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Döngüsel sorular

Kimi danışanlar memnuniyetsizliklerini hemen hatta kimi zaman agresif bir şekilde belli ederler. Ama çoğu danışanımız maalesef geri bildirim vermeden bir dahaki  seansa randevu aldığı halde gelmez. Bu nedenle baştan beklentilerini öğrenmeniz çok önemli.

Siz çok verimli bir seans geçirdiğiniz düşüncesine kapılabilirsiniz. Danışanınız ise çok farklı duygular içerisinde olabilir. Tam tersi de elbette mümkündür.

İlginizi çekebilir: Psikoterapi sürecini erken bırakma: Nedenler, çözüm önerileri

8) Birlikte yapacağımız terapi seansları olumlu sonuçlar verirse, aile bireylerinizden ilk önce hangisi bunu fark eder? Neleri fark eder?

Aile terapisi ve evlilik terapisi seanslarında soracağınız bu gibi döngüsel sorularla daha da çeşitlenebilir.

Bu soru ailenin beklentilerini ortaya çıkarabilir. Aile sistemini tanımaya yöneliktir. Aynı zamanda çözüm odaklı fikirler ortaya çıkarabilir. Sistemik aile terapisi için oldukça uygun bir başlangıçtır.

9) Buraya gelmeniz kimin fikriydi?

ya da

Buraya gelmenizi isteyen kişi ya da kurum bu terapiden neyin olmasını umuyor?

Danışanın amaçları sorulurken terapiye zorlanmışta olabileceği göz önünde bulundurarak bu gibi sorular sorabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Gönülsüz olarak terapiye katılmış danışanların işbirliğini nasıl kazanabiliriz?


 

İlk seansta sorabileceğiniz diğer sorular

  • Psikoterapi almaya yaşamınızın şu anki döneminde neler itti?
  • Yaşamınızda başka ne zaman benzer bir problem yaşadınız?
  • Yaşamınızda en yakın olduğunuz kimseler kimler?
  • Problemleriniz hakkında rahatlıkla konuşabileceğiniz insanlar var mı yakınlarınızda?
  • Önümüzdeki seanslarda yaşamınızda duygularınız, kabiliyetleriniz ve baş etme şekillerinizden hangileri hakkında görüşmek istersiniz?
  • Daha hiç terapi hizmeti aldınız mı? Ne zaman, ne kadar süre ile?
  • Sizi terapiye getiren güncel problemleriniz nelerdir? Ne zamandır devam ediyor?
  • Sahip olduğunuz güçlükler hayatınızı nasıl etkiliyor?
  • Şu anda psikiyatrik ilaçlardan kullanıyor musunuz?
  • Yaşamınızda bu günlerde size zevk veren neler var?

Çocuk Terapisi İlk Seans

Mutlaka ki terapistin karakter özellikleri, sıcaklığı, hassasiyeti ve ilgili oluşu danışanla iyi bir ilişki bina edebilmek için önemli yapı taşları. Fakat bu duruşun sözlerle -direkt ya da metaforlar- desteklenmesi gerekiyor. Danışana ilk seansta ifade edecekleriniz, örneğin umut kazandırmak gibi onda istediğiniz kadar yankı bulmayabilir. Bunun için ilk psikoterapi seansından başlayarak dile getirmek istediklerinizi yinelemeniz gerekiyor. Danışa mesajlarınızı nasıl sunacağınızı ve bunu kendisinin nasıl kabul edeceğinin farklı belirleyicileri bulunur. Örneğin danışanın kişiliği, bilişsel kabiliyetleri ve duygu durumu.

———

Çocuk terapisinin doğası daha az soru sormayı ve daha çok birlikte deneyimlemeyi ve açıklama yapmayı gerektirebiliyor.

Çocuk terapisinin ilk seansına genellikle problemin doğasını konuşarak başlarız. Çocuk danışan acaba neden terapiye geldiğini düşünüyor. Ailesi neyi amaçlamış olabilir bunu talep ederek.

Cevap bilmiyorum olabilir her ne kadar büyükleri bunu kendisine açıklamış olsa da. Ya da danışan ebeveynleri ile aynı fikirde olmayabilirler. Bu durumda danışana ebeveynlerinin dileklerini pozitif çerçeveleyerek sunmaya çalışıyorum.

Çocuk danışan ebeveynlerinin, pedagoglarının (Avusturya’da anaokulu öğretmenleri) yakınmalarını tam olarak size iletebilir. Fakat aynı fikirde olmadığını da gösterebilir. Bu durumda danışanın fikirlerini reddetmeden, terapi sürecinde farklı bakış açılarını da gözden geçirebileceğinizi söyleyebilirsiniz.

Terapist: Evde çıkan kavgaları sen ve ailen farklı yorumluyor olabilir. Beli ben senin farklı bir açıdan bakmana yardımcı olabilirim ve böylelikle işler biraz düzelmeye başlayabilir. 

Peki alternatifi olabilir mi çocuk danışanla ilk seansta direkt olarak problem nedir gibi gergin bir konudan başlamanın. Elbette “seninle tanışmak istiyorum, nelerle oynamayı seviyorsun, kendine birşeyler seç… ” gibi başlangıçlar da yapılabilir. Hele de problemin danışanı utandırabileceği düşünülüyorsa. Fakat burada korkum problemi dile getirmeyerek birlikte sessiz bir anlaşma yapıyor olmak. Bu sessiz anlaşma danışanda, “problem o kadar büyük ve can sıkıcı ki, en iyisi mi konuşmayalım” gibi bir anlam yükleyebilir. Ya da danışanın bunları konuşabilecek durumda olmadığı gibi yorumlanabilir.

Yetişkinlerle terapi yaparken sizin terapist rolünüzü açıklamanız bazen hiç gerekmezken, oldukça kolay ifade edilebilir. Çocuklar söz konusu olunca, kendisini çaresiz ya da yeterli hissetmeyebilecek olan danışanın terapiye umudunu artıracak kadar terapistin kim olduğu ve ne yapabileceğini açıklamak gerekiyor. Fakat bunu yaparken çocuğun kendisini terapide pasif role çekmemesine de dikkkat etmek gerekiyor.

Terapi sürecinin nasıl işleyeceğini de danışana iletmek gerekebiliyor. Bu genellikle ilk seansın danışan için bir model oluşturması olarak gerçekleşiyor.

İlginizi çekebilir: Eyvah! Danışanım hiç konuşmuyor.

Başlıca çözüm odaklı ve sistemik psikoterapi soru teknikleri şunlardır;

  1. Döngüsel sorular
  2. Mucize sorusu
  3. Derecelendirme soruları
  4. Paradox sorular
  5. İstisna soruları
  6. Farazi sorular

Kaynaklar

Von Schlippe, A., & Schweitzer, J. (2010). Systemische Interventionen. Göttingen: Vandenhoeck & Ruprecht.

About adminsinn

Bunları da İnceleyebilirsiniz

Terapi hikayeleri: Minik Lina evde korku içinde

Bu terapi hikayesi ile evdeki çatışmalardan dolayı korku içinde yaşayan çocuklara yardımcı olmayı ve yetişkinlere …

One comment

  1. Keşke danışmalarıma başlamadan önce sizin tecrübelerinizden faydalanabilseydim 🙂 İçeriklerinizin hepsi için çok teşekkür ederiz, yolunuz hep açık olsun 🙂